Çoğu zaman bir manzara fotoğrafı gördüğümüzde ben de oralara gidebilsem bu fotoğrafları çekerdim diye düşünürüz. Oysa bu tamamen doğru olmayabiliyor çünkü bu durumda şöyle bir anlam ortaya çıkıyor: fotoğraf bir görüntünün sadece bir makina aracılığıyla bir ortama aktarılmasımıdır ? O zaman fotoğraf sanatından da bahsedemeyiz. Durum elbette böyle değil. Fotoğraf bir sanattır çünkü siz bir manzara gördüğünüzde hissettiklerinizi fotoğraf aracılığıyla izleyenlerinize aktarırsınız, onlarında sizinle aynı duyguları yaşamasını istersiniz. İşte siz de bir fotoğraf çekerken deklanşöre basmadan önce bunu düşünmelisiniz. Ben bu fotoğrafta ne hissettirmek istiyorum ? Ayarlarınız ve kadrajınız bu yönde olmalıdır. Örneğin yukarıdaki fotoğrafı çekerken ben fotoğrafımda bir sonsuzluk hissi olsun istiyordum. Sonsuz yalnızlığın içinde bir ben kalmışım, nereye gideceğimi bilmiyorum ? Fotoğrafı çektiğim yer bir göl kenarıydı ve donmuştu hava da sisliydi. Bütün şartlar benden yana. İlk olarak kadrajımda kayıktan başka bir şey olmamasına dikkat ettim. Objemi fotoğrafın orta noktası yerine sağ veya sol tarafa oturtmayı düşündüm ve sağı seçtim. Çünkü ışık bu tarafa vuruyordu. Şimdi geldik işin en püf noktasına Pozlama ayarımı ideal ayar yerine fazla pozlama olacak şekilde ayarladım.
Yani yukarıdaki fotoğrafta görüldüğü gibi 1’e denk getirdim (fotoğraf temsilidir, bu fotoğrafın ayarları değil). Normalde sıfırda olması gerekiyordu. Bu bana beyazların daha parlak olmasını sağladı. Bu sayede karşı kıyıda normalde sis içinden görülen ayrıntılar ışık patlamasıyla ortadan kayboldu. Aynı durum kayığın oturduğu buz taban içinde geçerliydi. Fotoğraf çekerken kullandığım ayarlara gelecek olursak Canon 600D, Canon 15-85 lens, ISO 100, F:5.6 S:1/250. Netlemeyi elle manuel olarak yaptım
ONUR
+1 EV mi yaptınız ayrıca Ömer Bey?
Ömer unlu
Sanırım öyleydi ama tam emin olamadım. Sonuçta fazla pozlama yaptığım kesinde